Çanakkale’de yaşayan Jale Olcay, tedavi masraflarını üstlenerek sokaktan sahiplendiği, her birini ihtiyaçlarına göre özel mamalarla beslediği 18 kedisiyle 2 katlı müstakil evini paylaşıyor.
Ev hanımı Jale Olcay’ın kedilerle olan dostluğu, 20 yıl önce İstanbul’dayken 6 yaşındaki kızının istediği üzerine sokaktan sahiplendiği bir kediyle başladı. “Minik” adını verdiği kedi, yıllar içinde ailenin bir parçası haline geldi.
Eşinin işi dolayısıyla 2014’te Çanakkale’ye taşınan Olcay, hayvanlarla vakit geçirmeyi seven kızının getirdiği hasta ve yaralı 3 kedinin daha bakımını üstlendi. Olcay, baktığı kedilerin sayısı günden güne artınca komşularından gelen tepkiler üzerine müstakil bir eve taşındı.
Kızının, “Anne bu hasta”, “Anne bu yaralı” diyerek getirdiği kedileri veterinerde tedavi ettiren Olcay, kedilerin bazılarını sahiplendirdi, sahiplendiremediği kedilere de eşi ve kızının desteğiyle evinde baktı.
Şu an iki katlı müstakil evinin odalarını, 18 kedisine tahsis eden Olcay, ayrıca evinin bahçesine koyduğu kulübelerde de sokakta yaşayan 12 kediyi besliyor.
“Sorunlar yaşıyoruz ama sevgisi de o kadar büyük ki”
Jale Olcay, AA muhabirine, bir evde bu kadar çok kediyle bir arada yaşamanın zorluklarını anlattı.
Kedileri bırakıp ailece bir yere gidemediklerini belirten Olcay, “Sayılarının fazla olması çok büyük zorluk yaratıyor. Hepsinin mamaları ayrı ayrı, kimseye bırakamıyoruz. Bıraktığımız zaman sorunlar yaşıyoruz ama sevgisi de o kadar büyük ki.” diye konuştu.
Olcay, müstakil eve kedileri için taşındığını belirterek, “İnsanların kedilerden rahatsız olmasından dolayı ve toprakla temas etmelerini istediğim için bahçeli evi tercih ettik. Etmek zorunda kaldık, sayılar fazlalaştıkça mecburen bu yola girmiş olduk.” dedi.
Bu kadar çok kediyle yaşamanın maddi ve manevi zorlukları olduğuna da değinen Olcay, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugüne kadar 150 kedi baktık. Kimilerini tedavi ettirdik, sahiplendirdik kimilerini sahiplendiremedik. Ailecek kedileri sevdiğimiz için bu duruma gelmiş bulunmaktayız. Sadece evdeki kedilerle sınırlı kalamıyoruz. Yolda hasta veya yaralı kedi gördüğümüzde kliniğe bırakmak zorunda kaldığımız için maddi ve manevi anlamda zorlanıyoruz. Sahiplendirmeyi çok isterim ama iyi bakacak insanlar bulmam lazım. Benim elimdeki grup belli yaşa gelmiş ve belli mamalar yemek zorundalar. Yavrular onların mamasını yemeğe çalıştığı için sıkıntı yaşıyorum. Diyabetik ve gastro mamalar kullanıyoruz, alerjisi bulunan 8-10 yaş arasındaki kediler için. Evimizdeki 3 ayrı odada ve salonda yaşıyor kediler.”
Obez kedi Cüce’ye özel diyet
Olcay, kedilerinin hepsinin çok özel olduğunu ama travmatik bir hikayesi olan İrma’ya daha çok ilgi duyduğunu belirterek, “Çünkü onun acılar çektiğini düşünüyorum. Dışarıda yediği darbe sonucu yavrularını kaybetmesi beni etkiliyor. Onu oturduğumuz sitenin bahçesinde bulduk. Kafası su kabının içine düşmüştü, önce araba çarptığını düşündük. Daha sonra kliniğe götürdüğümüzde 6 yavrusunun karnında zehirlenerek öldüğünü daha sonra da kurtların sardığını öğrendik. Annelik duygusu da yarım kaldı, ameliyatta beyine oksijen gitmedi, biraz zihinsel sıkıntısı da var o yüzden onu daha özel görüyorum.” ifadesini kullandı.
Jale Olcay, diğer kedilerden korktuğu için sürekli yorgan altında saklanan ve 10 kilogram ağırlığa ulaşan obez kedisi Cüce’ye özel bir diyet uyguladığını anlattı.
Olcay, herkese bir kedi sahiplenmesi çağrısında bulunarak, “Onun duygusunu Allah herkese nasip etsin isterim. Bizimkisi biraz abartı gibi oldu ama kıyamadığımız için genelde hasta hayvanları aldık, sağlıklı hayvanları almadık. Herkesin evinde bir kedi olmalı. Onun sevgisi bambaşka.” dedi.
Evlerinin bahçesinde de sahipsiz kedilere baktığını anımsatan Olcay, evinde bakımını üstlendiği 5 kedi yavrusunu da sahiplendirmek istediğini sözlerine ekledi.
